Başlıkta yazdığımdan kendimin bile korktuğunu
söyleyebilirim. Bakalım bu hafta kaç sayfa yazabileceğim.
Geçen
hafta havalar çok güzeldi. Aranızda teziyle uğraşan olabildi mi bilmiyorum. Açıkçası
ben pek uğraşamadım. 1. bölümü teslim etmenin yanına havaların güzelliği de
eklendi. Bir de tabi bilgisayardan başımı kaldıramadığım zamanlarda biriken
işleri yapmak gerekiyordu.
Yine
de 1 gün gittim kütüphaneye, havayı çok takmamaya çalıştım; ancak çok verimli
bir gün olamadı. Kısmetse artık bu haftaya… Ertelenen planlar, kütüphanede
yapılması gereken çalışmalar hep bu haftaya kaldılar.
Önümüzdeki
hafta soğuk hava geri geliyormuş. Belki de bu bizim son şansımız. Havaya kafa
tutup eve, kütüphaneye kapanıp tezi yazabileceğimiz verimli zamanlar sona ermek
üzere. Bahar geldi mi, çok zor. Bir de bahar yorgunluğuna yakalananlardansanız…
Bir
de Twitter’dan takibe aldığım arkadaşların bazılarının benden yakındığını
görüyorum. “Vicdan azabı gibi” diyorlar. Belki acı; ama bir gerçek var ki o da
bu tezin bitmesi gerektiği. Umarım vicdan azabınız olarak kalmam da tezinizi
yazmanız gerektiğini hatırlatan bir “dert ortağı” olurum. Belki de dediğim
gibidir: Lisedeyken aylaklık yaptığınızda "senin ödevin yok muydu?"
"yarın sınavın yok muydu" diyen annenizden rol çalanım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder