24 Aralık 2011 Cumartesi

Yorgunluk...

            Dün burs için mülakata gittim ve tezimle ilgili sunumumu yaptım. Bakalım sonuç ne olacak. Pazartesi, açıklanan sonuç umarım iyi olur.            
            Bugünse, geçen son bir haftanın yorgunluğu üzerimde. Kendime birkaç gün izin veriyorum. Ne de olsa burs mülakatı için çok çalıştım.
            Havalar da epey soğudu. Birkaç gün içinde yorgunluğumu atıp yeniden tez için kolları sıvalamalıyım. Malum bu soğuk günler eve ya da kütüphaneye kapanıp çalışmak için en uygun zamanlar. Kışın ilk ayını geride bıraktık; kaldı iki ay. Biz tez öğrencileri, soğuk günlerde bizi evlere tıkan ocak ve şubatın kıymetini iyi bilmeliyiz; yoksa bahar bizi fena çarpacak…

23 Aralık 2011 Cuma

Bir Tezin İhtiyacı Olan En Önemli Şey

         
            Bir tezin ihtiyacı olan en önemli şey maddi destek; yani burs. Devletin verdiği burs benim gibi size de çıkmıyorsa, umudunuzu kaybetmeyin. Özel şirketlerin de size vereceği bir burs bulabilirsiniz.
            Ben epey araştırdım; fazla bulamadım. Yine de tez konumla ilgili olan bir şirketin burs başvurusuna evraklarımı gönderdim ve ilk aşamayı geçtiğime dair haber aldım. İkinci aşama için mülakata çağrıldım. Bir haftadır mülakat için hazırlanıyorum ve mülakat yarın. Umarım bursu alabilirim, sonuçlar pazartesi açıklanacak.

21 Aralık 2011 Çarşamba

Bu Bloga İlk Girenlere Hoş Geldin ve Açıklama Yazısı

           Bu blogta amacım, tez nasıl yazılır, en iyi yöntem nedir gibi tavsiyeler vermek değil. Tezimi vermeme altı ay kalmışken bu tezi bitirip bitiremeyeceğimin yazılı belgesi olabilir belki… Belki de tez yazarken neler yapılmamalı bilgisini edinebilirsiniz.
            Bu blogu yazıyorum; çünkü ne kadar ilerlediğimi/ilerleyemediğimi görmek istiyorum. Çektiğim sıkıntılarda yalnız mıyım, bilmek istiyorum. Ayrıca tez yazılır, onaylanır, mezun olunur; ancak tezi yazanın “tez yazmak çok zor, çok zor” serzenişinden başka detay bilemeyiz. Ben de her gün yaşayarak öğreniyorum.
            Sosyal Bilimler alanında yüksek lisans yapan bir tez öğrencisiyim. Tezimle ilgili bir günlük tutmaya karar verdim. Biliyorum, klasik… Hatta birkaç tane yazılmaya başlanmış; ancak devamı getirilmemiş örneğine de rastladım.
            Tez öğrencisi, danışmanı, süreci ile ilgili başlıklar ararken en çok “ekşi sözlük”teki deneyimler ilgimi çekti. Bir de tabi tez öğrencisi tavşanla danışmanı aslanın sıkça paylaşılan hikâyesi vardır. Birçok kez paylaşıldığı için yeniden yazmayı tercih etmiyorum. Hikâyenin kıssadan hissesi “Tezinin ne olduğu değil tez danışmanının kim olduğudur” olsa da ben şu anda bunun tam tersini kanıtlamakla meşgulüm. Zira danışman durumlarım sorunlu.
            Tez başlığımı vermek üzereyken danışmanımla ipleri koparıp yeni bir danışmana verilmiş bulunuyorum. Yenisini ben mi seçtim, hayır. Başlık kabul edildi mi, evet. Tezi yazmaya başladım mı, hayır…
            Ekimde dönem başladı ve ben bu ana kadar tek satır bir şey yazmadım. Burada benden tavsiye bekleyen olursa şunu söyleyebilirim ki; benim gibi tezle ilgili tek satırı olmayanlar paniklemesinler.
            Tezim üç bölümden oluşmakta ve şu ana kadar sadece bir bölümü kesinleşmiş durumda. Düzeltmelerim devam etmekte ve başlığı değiştirme sürecindeyim. Ben bunlarla uğraşa dururken birkaç hafta içinde yeni bir tez danışmanım olacak. Bu kadar belirsizliğin içinde tek satır yazamamış olmam normal herhalde… Yoksa değil mi? Şu yeryüzünde tezle ilgili işleri ters giden bir ben miyim, biraz da bunu öğrenme amacındayım. Benzer hikâye, deneyim, tavsiye vs. paylaşmak isteyen olursa öğrenmek isterim.
            Sanırım tezi mayıs ya da haziranda teslim etmem gerek. O zamana kadar sık sık tezimle ilgili neler yaptığımı buraya yazacağım.