Tez
danışmanını seçebilmek her öğrencinin tercihine mi kalıyor, bilmiyorum. Bazı okullarda
hoca öğrenciyi, bazılarında öğrenci hocayı, bazılarında da tesadüfi oluyor
sanıyorum.
Danışman çok mu önemli? Aslında evet
çok önemli sayılır; ancak diğer taraftan da hiç önemi yok! Yani “ben kendim
yapamam, benle sürekli iletişim halinde biri olsun; yoksa ben sayfalarca tezi
nasıl yazarım?” diyen biriyseniz size “çok ilgili ve bilgili” bir danışman
gerek. “Ben her şeyi zaten biliyorum, danışmanı arada görsem de olur; kısaca,
gölge etmesin başka ihsan istemem” diyorsanız size sadece “ilgili” bir danışman
gerek.
Nitekim insanın her istediği
olamıyor… Danışman ilk seçenekteki gibi olsa zamanla “ulan, hiçbir şey bilmiyor
bu” egosuna kapılarak sizi ezmeye ya da sürekli kuralları değiştirmeye ya da sizi
görmezden gelmeye başlayabiliyor. Danışman ikinci seçenekteki gibi olursa o
zaman da sizi “her şeyi bilen bir ukala” olarak görüp kendi otoritesini
kanıtlamak adına yine ilkindekine benzer şeyler yapabiliyor. Aslında her
durumda danışmanın egosu devrede… İşi biraz ciddiyete dökersek, aslında
danışman sizin konunuza biraz da olsa hakim, biraz anlayışlı, biraz duyarlı,
azıcık da egosunu arka plana atabilen birisi olabilse ve en önemlisi sizi
anlamaya çalışabilse, her şey tamam!
Son
olarak anne sözü dinlenmeli: “Kavun değil ki bu…”
Not:
Bu yazı danışman olup da aynı zamanda biraz vicdanı olanları tenzih eder!
Son
not: Bu yazıda danışmanlara “doyamadım” ya da “hırsım dinmedi”. Bu yüzden
de danışmanlarla ilişkiler nasıldır, nasıl olmalı vs. ile ilgili şeyler bir
sonraki yazıya kaldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder